Sayın Kosova Başkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Birlik Ekibi Üyeleri ve Sayın Milletvekilleri,
Sözlerime Kosova’nın tarihi ve kritik bir dönemden geçtiğini bir daha vurgulayarak başlamak istiyorum. Bu yüzden bize düşen görevi hepimiz yeni koşullarda en iyi bir şekilde yerine getirmeliyiz, dolayısıyla Kosova’nın nihai statü çözümü konusundaki uluslararası topluluğun yeni yanaşımı karşısında ciddiyetimizi kanıtlamalıyız.
Kosova statüsü konusunda, hepimiz uluslararası topluluğun hodri meydan yaklaşımında olduğunun bilincindeyiz. Kendilerine has nedenlerden dolayı, bir bakıma dünyadaki büyük ve karar verici güçlerin boy ölçüşme sürecinde olduklarının da bilincindeyiz. Bundandır, bu kritik dönemde sabırlı ve tedbirli olmalakla birlikte, Kosova’ya daha çok taraftar ülke kazandırarak, ABD ile AB’nin ortaklığıyla bağımsız Kosova statüsünü sadece fiilen değil meşru olarak çözüme bağlamamız gerekmektedir. Bunu gerçekleştirebilmemiz için usuluslararası güçlerin desteğine, daha doğrusu Temas Grubu üye ülkelerin desteğine ihtiyacımızı göz ardı etmemeliyiz. Dolayısıyla Başkan Buşun ifadesi, AB’nin garantisi ve biz Kosova Meclisi üyelerinin ezici bir çoğunlukta kabul ettiği Ahtisari Planı gibi, elverişli esaslar mevcuttur. Bundandır 120 günlük müzakere sürecinin devamını lehimize dönüştürerek, Kosova bağımsızlığının tanınması konusunda ikircimlikle yanaşan tüm devletlere, dünyaya, bağımsızlık için olgun olduğumuzu göstermeliyiz. Bir yandan Kosova bağımsızlığının yörede istikrarlığı sağlayacağını ve tüm Kosova vatandaşlarına daha iyi bir yaşam temin edeceğini tasdiklerken diğer taraftan Kosova’nın fonksiyonel olup hukuk üstünlüğünün bütün topluluklara demokratik garantileri sağlayacak bir demokratik devlet olacağını da dile getirmeliyiz.
Kosova’nın, rüşvet ve buna benzer tüm diğer yolsuzluk ve olumsuz belirtilertilerden arındırılmış, en üst düzey demokrasi ve özgürlüklerin hüküm süreceği bir ortam olacağını ispat etmeliyiz.
Bu yüzden beraberlik ve gerçek politik birliktelik içinde olmakla birlikte, bir buçuk yıllık müzakere süreci içinde yapılan eksiklikler ortadan kaldırılarak yeni duruma daha liyakatlı yanaşmalı, gelecek dönem ve yeni müzakere sürecine çok daha iyi bir şekilde hazırlanmalıyız.
Sayın milletvekiller,
Bildiğiniz gibi, merhum Başkan Rugova’nın önerisi üzere Birlik Ekibi’nin kuruluşu, ancak bu ekipte hiçbir temsilcimizin olmamasına ve yedekli davranmamıza rağmen, 6+ Parlamenter Grubu Birlik Ekibini desteklemiştir. Oyumuzu verirken önde gelen Arnavut partilerin birlikteliğinin Kosova’ya istikrarlık getireceğini ve müzakerelerde Kosovanın pozisyonunu güçlendireceği inancını taşıdık. Ancak, Birlik Ekibi konusunda, gerek oylama öncesi gerek sonrasında verilen vaadlere dayanarak, bu sürece etkin olarak katılacağımızı da umut ediyorduk. Diğer taraftan ne yazık ki koalisyon ortaklarimizda, bizleri de stratejik-politik grubuna veya uzmanlar grubuna dahil etmemekle birlikte, Birlik Grubu idare organında seferber edilmemizle ilgili çağrılarımıza da kulak vermediler. Bu yapılmadı, bazıları Topluluklarla Danışma Kurulunun bu amaçla kurulduğunu söyleyebilir. Topluluklarla Danışma Kurulu’nun, en iyi amaçla ve bizim de razımız üzere kurulduğu doğrudur, ancak bu kurul, toplulukların sadece istemlerinin ortaya atıldığı bir forum anlamını taşıdı ve ne yazık ki bu forumda ortaya atılan istemlerimiz son aşamada yeterince önemsenmedi. Öyleki bu Kurulda varılan anlaşmalar, Birlik Ekibinde ve hatta Kosova Meclisi’nde saygıyla karşılanmadı. Diller Yasası olayını herhalde hatırlıyorsunuzdur, yarın Kimlik Belgelerine ait Yasa konusunda bu durumun tekrarlanmayacağını umut ediyorum. Bu yetmedi bizim grubumuz, Viyanadaki müzakereler konusunda danışmalara dahil edilmeyerek, son dakikaya kadar, topluluklardan hangi temsilcinin müzakerelere katılacağı ve bu temsilcinin, topluluklar ve Kosova açısından ne konuda temsil edileceği de bilinmedi. Maalesef herhangi bir alanda ister şahsi olarak ister de temsil ettiğimiz topluluğun vekilleri olarak, yardımcı olup olamıyacağımız konusunda da bizlerden düşünce istenilmedi. Daha iyi bir koordinasyon ve sağduyu karşısında yardımlarımızın daha fazla olabileceği düşüncesindeyim. Diğer taraftan, kamuoyu ve vatandaşların müzakere süreci hakkında yeterince bilgilendirilmeyerek, bazı önemli konular söz konusu olunca Meclis bile kenarda bırakıldı. Düşünceme göre gözlenen bu hattalar ortadan kaldırılarak Birlik Ekibi’nin yaptığı kusurları tekrarlamayarak bu süreci, daha dikkatlı ve ciddiyetle incelemelidir. Eğer ki sürece aynı şekilde devam edilirse ve hattalar ortadan kaldırılmazsa bu kusurlar, muhakkak ki iç politik istikrarlığı ve beraberliği de olumsuz etkileyecektir.
Sayın milletvekiller,
Daha başlangıçta da belirttiğim gibi bana göre Kosova’da, mevcut olan fiilen durumun meşru kılınmasını gerektiren yeni bir sürece girmekteyiz. Müzakereler ve BM Güvenlik Konseyi sayesiyle bu eylemin hayata geçirilmesi konusundaki ilk girişim maalesef ürün vermedi. Geçen dönemin başarılı olmamasına rağmen biz, Kosova vatandaşlarının çoğunluğunun istemlerini gerçekleştirmek için yeni çaba tüketmeliyiz. Bu doğrultuda akılllı ve sabırlı olmalıyız ve Kosova bağımsızlığının tanınmasıyla ilgili nihai süreç ve karara olumsuz etkide bulunabilecek hataları tekrarlamamalıyız. Türk Demokratik Partisi ve „Vakat“ Boşnak Koalisyonundan oluşan 6+ Parlamenter Grubu olarak bizler de nihai amacın gerçekleşmesine kendi katkımızı sunarak şu önlemleri öneriyoruz :
• 120 günlük dönemin ciddiye alınması ve üstü kapalı davranılmaması;
• Gelcek 120 günlük döneme ait stratejinin hazırlanması:
• Statü ile ilgili olası kararlar hakkında 120 günden sonraki döneme ait Stratejinin hazırlanması:
• Temas Grubunun, Kosovanın bölünmemesi, Kosovanın diğer bir devletle birleşmemesi ve 1999 yılından önceki statüse dönmemesi ile ilgili önceki temel tutumların, Ahtisari paketinin açılmasından önce, herhangibir olası müzakere şekli için başlangıç nokta olarak göz önünde bulundurulması:
• Stratejinin hazırlıklarına, strateji-politik grubundan başka, parlamento gruplarının da katılımının sağlanması:
• 120 günlük dönem sonlarına kadar kabulu için Anayasa’nın hazır olması ve bu arada Ahtisari planı ile öngörülen Yasaların kabul edilmesi;
• UNMİK şefinden, yeni Yasaları hazırlaken Ahtisari Planından yararlanmamız için Yasal esası sağlamak amacıyla, yeni Kosova Anayasasının kabulune kadar Anayasa Çerçevesi’nin, Ahtisari Planı’nın İlaveleri ile tamamlanması;
• Yeni stratejiye uyumlu olarak, parlamento ve yerel seçimlerin öngörülmesi;
• Kosovanın nihai statüsünün belirlenmesi amacıyla ABD, AB ve diğer uygun uluslararası faktörler ile ortaklığın devam etmesi ve gelecek 120 gün içinde tek taraflı faaliyetlerde bulunulmaması;
• Sürece tüm toplulukların etkin olarak katılımının sağlanması;
• Yeni Hükümetin kurulmasına kadar bugünkü Hükümetin güçlendirilmesi;
• Diller Yasası, Kültürel Miras Yasası ve diğer önemli yasalar gibi şimdiye kadar kabul edilen yasaların gerçek uygulanmasının sağlanması;
• Kosovanın bütün vatandaşları için tam güvenliğin ve serbest devinimin sağlanması;
• Rüşvet, devlet kaynaklarının ve mali araçların elverişsiz kullanımı konusunda gerçekten sıfır toleranslığın uygulanması, dolayısıyla bu kurallara saygı göstermeyenlere karşı sert önlemlerin alınması;
• Birlik Ekibi, Hükümet ve Meclis arasında daha iyi koordinasyonun sağlanması;
• Süreç hakkında kamuoyu ve vatandaşların, daha yakından bilgilendirilmesi;
• Dışilişkiler Bakanlığı ve Savunma Bakanlığının 120 günden hemen sonra etkinleştirilmesi için tüm teknik ve politik hazırlıkların sona ermesi.
Sayın milletvekiller,
Biz, ortaya attığımız bu bazı önerilerimizin göz önünde bulundurulacağına ümitle bakıyor, hepimiz için önemli olan gelecek süreç içinde uygun muamele görmeyi ve etkinliklere dahil edilmeyi arzu ediyoruz.
Konuşmamın sonunda Birlik Ekibinin gerçek birlikteliğini ve otoritesini korumasını diliyor, bu önemli ve kritik dönemde başarılı olarak bizi yönetmesini isterken, hepinizi içtenlikle selamlıyor ve dikkatiniz için teşekkürlerimi sunuyorum.
Pristine, 30.07.07