Logo Loading

KDTP Genel Başkanı’dan “Kosova için Startlar” yürüttüren UNMIK şefi danışmanı Carne ROSS’a mektup

KDTP Genel Başkanı Mahir YAĞCILAR’ın UNMIK Strateji Koordinatörü ve “Kosova için Startlar” dokumanı yürütüren UNMIK şefi danışmanı Carne ROSS’a gönderdiği mektup:

Sayın Ross,

Son toplantıda, “ Kosova için Startlar ” tasarım dokümanıyla ilgili bilgiler verdiğiniz için teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Olanaklar içerisinde, tasarım dokümanını inceledik, düşüncelerimizi de aktarmayı uygun görüyoruz. Değerlendirmelerimizi aktarmadan önce, Kosova Türk Toplumunun kısaca tarihçesini ve yaşanan sorunlarını ayrıca bildirmek istiyoruz.

Kosova Türk toplumu, Kosova’da kendi dili ve eğitimiyle özel bir toplumdur.

1951 yılından beri ilk, orta ve fakülte seviyesinde eğitimini Türkçe görmektedir. Tüm sorunlara rağmen çok sayıda ve her seviyede mezunlarını vermiştir. Bugün de, her eğitim seviyesinde 5000 kadar Kosova’lı eğitimini Türkçe görmektedir.

1989 yılı ve önceki kanunlarına göre, yani 1974 yılı Kosova Anayasasına bağlı olarak Türk dili Kosova’da sınırlı resmi dillerden biriydi, resmi kullanışı Türklerin yaşadığı belediyelerdeydi. Bilginize, 1999 yılında o dönem ki UNMIK şefi B. Kouchner imzasıyla 1989 yılı önceki tüm kanunlar geçerli sayılıyor, yalınız diller konusunda eski kanunlarda varolan hususlardan, Türk dilinin resmiyeti kabul edilmiyor. UNMIK, resmi diller olarak Arnavutça, Sırpça ve İngilizce’yi ilan ediyor. Bu konu, halkımızda tedirginliği yaratıyor ve herkes neden varolan bir hakkı UNMIK, Türklerin elinden alıyor diye soruyor ve üzüntülerini bildiriyor. Türklere yeni ve fazla bir hak tanınmıyor aksine varolan ve kazanılan hakları da kısıtlanıyor.

Bundan dolayı halkımız o dönem sivil kayıtlara katılmayıp, ilk belediye seçimlerine de katılma hakkını sivil kayıtlara katılmadıklarından dolayı kazanamıyor. Daha sonraları, UNMIK bu yanlışlığı düzeltmeye çalışıyor ve Türklere özel kayıtlar yapıyor. B. Kouchner Türk Toplumuna mektup göndererek, diğerler arasında mektubunda kimlik belgelerin Türkçe ibarelerle olacağını bile vaat ediyor. Maalesef, bugüne kadar halen kimlik belgelerde Türkçe ibareler bulunmamaktadır ve çok isimler bile Türk alfabesiyle yazılmamaktadır.

Anayasal Çerçevede Türk diline yer verilerek , 9.1.51 maddesinde “Yürürlüğe giren tüm yasalar Arnavutça ,Boşnakça, İngilizce, Sırpça ve Türkçe dillerinde basılır” denilmektedir. Maalesef, yine 30 kanunun kabul edilmesine rağmen, hiçbir kanun Türkçe basılmamıştır.

Türkler eğitimini Kosova’da 1951 yılından beri Türk dilinde görerek aynı zama o zaman ki kararlara bağlı, yardımcı dil olarak Sırp-Hırvatça’yı da almaktaydılar. 1999 Sırp-Hırvat dili yerine Arnavutça’yı yardımcı dil gibi okumaktadırlar. Tüm çaba ve istemlere rağmen, Arnavutça dersleri plan ve programsız verilmektedir ve öğrencilerimiz, bu dilde gereken seviyeye ulaşamamaktadırlar.

Sayın Ross , bir daha, Türk dili ve Kosova’da ki konumu 1999 yılından sonra ortaya çıkan bir şey değildir, diye vurgulamak istiyorum. Boşnak ve Rom dillerinde mevcut olduğunu hepimiz biliyoruz, yalınız onların dil ve yazı konusunda Türk dilinden, sorunları daha az ve farklıdır. Bugüne kadar UNMIK, katıldığımız toplantılar ve Türkçe enformasyonların verilmesi için, bir Türkçe tercüman bile almadı. Son toplantıda sayın H.Holkeri umutlarımızı artırdı, çözüm bulunacağına söz verdi ve inanıyoruz ki artık bir tercümanın alınmasına karar çıkacaktır.

Türk Toplumunun burada kalması ve asimilasyon edilmemesi için, dili ve eğitimi muhakkak gerekir. Bunu UNMIK ve yetkilileri savunmaz ve destek sunmazlarsa, Türk Toplumunun Kosova’da yavaş yavaş erimesinin nedeni olabilir. Bu dönemde, anlayış ve küçücük adımların tarafınızdan atılması, bu kaygılarımızı engelleyebilecektir.

Bu gelişmeler ve Kosova’yı vatanımız olarak bilmemiz, ortaya koyduğunuz Startlar da bizim açımızdan çok önemlidir. Tarafımızca, yukarıdaki ortaya attığımız kaygılardan dolayı, UNMIK şu hususlarda hassasiyetli olmasını bekliyoruz.

Bu belgede, bir çeşit UNMIK resmi dillerinden mada Türk dilinin hangi ve ne seviyede eşit kullanışta olduğunu belirtmek gerekir. Amacımız, Kosova genelinde değil, Türklerin yaşadığı belediyelerdedir. Çoğunluk olmayan toplumların yaşadığı yerlerde (belediye organlarında, kurum ve kuruluşlarda vs.) bu toplumların dilleri ve yazıları resmi dillerle birlikte ve eşit haklı kullanılması gerekir .

Resmi diller konusunun açıklanması ve dayanağı belirtilmelidir. Bu yapılmazsa pratikte herkes resmi dillerden konuşur, diğer dilleri kullanışta kimse öneme almayacaktır, diğer dillerin hangileri olduğu, kimse bilemeyecektir. Yine yalınız, Türkçenin pratik kullanışında sorun olacaktır. Bu bir çeşit çözülmese ne kanunlar basılır ne de kimseye resmi bir yerde Türkçe hitap edilebilir inancındayız.

Belediyelerde ve Kosova Meclisinde seçimlerle temsil edilemeyen ve siyasi örgütlenmesi var olan diğer topluluklar atamayla temsil edilmeliler.

Anayasal çerçevede gibi azınlık yerine toplumlar terimlerinin kullanılması.

Medyalarda ( bilhassa radyo ve TV ) daha fazla imkanların sağlanılması.

İşe alınmakta, gerçek milli mensubiyetin belli kurallara dayanarak tespit edilmesi.

Yurtdışında mezun olmuş, Kosova’lı öğrencilerin diploma denkliği kabul edilmesi.(Türkiye’de bugün 500 kadar öğrenci okuyor ve 100 kadar mezun olanların diploma sorunu çözülmemiştir).

Önemli görüşme ve evrakların yapılmasında diğer toplumların aktif katılmasını sağlamak.

Sayın Ross, verdiğimiz bilgi ve öneriler, Kosova ve Kosova’da herkesin daha iyi bir yaşam ve geleceği için amaçlıdır. Bu konular üzerinde sizlerle yine en kısa süre içerisinde görüşmeyi bekliyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diler, saygılarımı sunarım.

KDTP G. Başkanı
Mahir YAĞCILAR
Prizren, 07.12.2003