Dillerin kullanımına ait Yasa, Kosova ve Kosova’da yaşayan topluluklar için en önemli Yasalardan biridir.
Kosova’da tam anlamıyla multietnik varlığı tüm toplulukların kendi benliğini koruyabildikleri zaman temin edilebilir. Bir toplumun benliği en iyi dil haklarıyla korunabilir.
Türk toplumu, bu konuya özel önem vermektedir, çünkü biz, ancak dil hakkına sahip olmakla, topluluğumuzun benlik ve özelliklerini de koruyabileceğimizi düşünüyoruz.
Türk toplumu, yaşamın ve toplumun tüm alanlarına entegre olmuş bir toplumdur, özellikle Arnavut toplumu ile güçlü aile bağları vardır ve kaynaşmıştır. Kosova statüsünün çözümlenmesini istemekle, toplumun statüsü ve Türk dilinin statüsünün de çözümlenmesini ayrıca istemektedir.
Türk dili 1989 yılına kadar resmi olarak tanınmış ve Kosova’da kullanımda olan üçüncü resmi dil idi. Bu statüsü, kazanılmış bir hak olarak biliyoruz, dolayısıyla bu statüsün ileride de sürmesi gerektiğini düşünüyoruz, bu konuda başbakanın da desteğini almışızdır.
Anayasa Çerçevesi hükümleri, UNMİK’in 200045 no’lu Yönetmenliği, Eğitime ait Yasaları, Ayrımcılığa karşı Yasa ve Kosova Ceza Yasası gibi Kosova Parlamentosunda kabul edilen yasalardan ve ığımız gerçeklerden hareket ederek Dillerin kullanımına ait Yasa Tasarısı üstüne şu uyarılarımızı dile getirmek istiyorum:
1. Yasanın 1.ii noktası, yeniden tanımlanarak, Kosova’da kullanılan tüm dillerin belirtilmesi gerekir. Çünkü resmi dil konusu, Yasa metninin devamında incelikli olarak tanımlanmaktadır ve dillerin genel hak ve eşithaklılığına değinen giriş ve genel bölümünde mevcuttur.
2. 2.1 noktası çerçevesindeki Resmi dil’in tanımlanmasından önce, Yasada da birkaç defa tekrarlanmakta olan Toplumlar Dillerinin tanımı yapılmalıdır. Yani Kosova’da Arnavutça, Sırpça, Boşnakça ve Türkçe gibi toplumların dilleri yer aldıklarının vurgulanmasını istiyoruz, çünkü Anayasa Çerçevesi de bu dilleri tanımaktadır. Resmi Dil tanımı ise, merkezi seviyede olmak üzere Resmi diller Arnavutça ve Sırpça olarak belirtilmelidir.
3. Belediyelerde Resmi dil tanımı, en çok yüzde 4 oranıyla sınırlanmalıdır ya da bu sınırlırma tamamıyla kaldırılmalıdır. Çünkü, Türk ve Boşnak dilinin Kosova’da yani Prizren ve diğer belediyelerde yaşamasını istiyorsak bu konuya özel bir önem vermeliyiz.
4. Resmi kullanımda Dil tanımlaması tamamıyla silinmeli, ya da belirli toplumların yaşadıkları belediyelerde Anayasa Çerçevesi hükümlerine uygun olarak kullanma hakkına sahip oldukları bir tanımlamanın yapılması gerekir.
Yasa’da önerilen şekil, aslında Anayasa Çerçevesi’nin 4.4a noktasına aykırıdır. Oysa Anayasa Çerçevesinin sözkonusu noktası, Kosovada’ki mahkemeler ve kamu enstitüler önünde, tüm toplumlar mensup kişilerin, anadillerini kullanma hakkına sahip olduklarını vurgulamaktadır. Bu durumda ise Priştine, Mitroviça, Gilan Vıçıtırın gibi belediyelrde yaşayan Türklerin bu hakkı ne şekilde kullanabilecekleri sorusunu ortaya atmadan yapamıyoruz.
5. Yasanın 3. noktası gereksiz tekrarlanmaktadır ve bu nokta Anayasa Çerçevesinde de belirtildiği gibi esas dil haklarıyla uyumlu olmalıdır.
6. 5.6. noktada ise, diğer toplulukların da yaşadığı yerlerde resmi ibare ve tabelaların resmi diller yanı sıra toplumların dillerinde de yazılması gerekliliği belirtilmelidir.
7. Yasanın 7.ci noktası silinmeli ya da sadece Ombudspersonla sınırlırılmamalı, yani genel olmalı.
8. Yasanın 8.ci noktasındaki tüm altnoktalarda resmi dil ile birlikte belediyedeki resmi dil de yer almalıdır.
9. 11. nokta Anayasa Çerçevesi ile 200045 Yönetmeliğiyle uyumlu olmalıdır.
10. 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20. noktalar Anayasa Çerçevesi ile Ceza Yasasıyla uyumlu olmalıdır. Yasa, mahkemelerde kendi dilinin kullanması için temel insani hakkını sağlamalı ve belediye mahkemelerindeki resmi diller ile belediyelerdeki resmi dillerin eşithaklılığı belirtilmelidir.
11. Eğitimde dillerin kullanımıyla ilgili hükümler oldukça kısıtlıdır ve eğitimin sadece iki dilde, yani Arnavutça ile Sırpça yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu noktalar, ya Eğitime ait Yasalarla ve Anayasa Çerçevesiyle uyumlaştırılmalı ya da silinmelidir.
12. Yasanın 30.ci noktası Anayasa Çerçevesiyle uyumlu olmalıdır.
13. Yasanın 32.ci noktası silinmeli, çünkü belirili durumlarda ayrımın yapılmasına neden olabilir.
14. Yasanın son hükümlerinde toplumların dilleri kelimeleri kullanılmaktadır, fakat Kosovada toplum dillerin hangilleri olduğu tanımı verilmemektedir ve toplumlar dilleri sayılmamaktadır.
Bu uyarılardan başlayarak, Yasanın onaylanmasından önce bir kez daha bu Yasanın incelenmesini arz ediyoruz. Düşüncemize göre, bu Yasa Anayasa Çerçevesi ve Kosova Parlamentosunda daha önceden kabul edilen diğer yasalarla uyumlaştırılmalıdır. Yasa gerçek duruma ve Türk ile Boşnak toplumları ve bu dillerin kalımı ile kullanılması açısını dikkate alarak özel önem vermelidir